Sık Sorulan Sorular

Aksi belirtilmedikçe ülke genelinde uygulanan mevzuat, serbest bölgelerde de uygulanacaktır.
Öte yandan 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanunu uyarınca bölgelerde uygulanmayacak mevzuat aşağıdaki gibidir:

  •  Gümrük ve kambiyo mükellefiyetine dair mevzuat hükümleri,
  • 4817 sayılı Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanun,
  •  4875 sayılı Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu,
  • 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun ölüm ve yangın halleri, kanalizasyonların inşa ve tamiri ile içme, kullanma, endüstri suyunu sağlamaya ve gaz, su, elektrik sarfiyatını denetlemeye yönelik maddeleri dışında kalan hükümleri, 5682 sayılı Pasaport kanunu,
  • 5683 sayılı Yabancıların Türkiye’de ikamet ve Seyahatleri Hakkında Kanun,
  • Diğer kanunların 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanunu’na aykırı hükümleri,
  • 3218 Sayılı Kanun’un 5. maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen işlemler,
  • 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümleri

Türkiye’den bölgeye sevk edilen mallar ile bölgeden Türkiye’ye sevk edilen mallar, dış ticaret rejimine tabi tutulur ve bu rejime göre ihraç/ithal edilmiş sayılır. Bir parti olarak toplam fatura bedeli 5.000 ABD doları veya karşılığı Türk lirasını geçmemek üzere Bölge Müdürlüğü onayı ile bölgeye getirilen, Türkiye çıkışlı, doğrudan bir üretimin girdisi olmaksızın, serbest bölgelerde tüketilmek veya kullanılmak üzere gönderilen bazı mallar, isteğe bağlı olarak ihracat işlemine tabi tutulmayabilir.

Serbest bölgeler ile diğer ülkeler ve serbest bölgeler arasında dış ticaret rejimi uygulanmaz.

Serbest bölgelerde; Yüksek Planlama Kurulunca uygun görülecek her türlü sınai, ticari ve hizmetle ilgili faaliyetler yapılabilir.
Yerli veya yabancı gerçek veya tüzel kişiler, Ticaret Bakanlığından ruhsat almak kaydıyla serbest bölgelerde faaliyette bulunabilirler.

Yatırımcı kullanıcıların faaliyet ruhsatı süresi; üretim faaliyetleri için 45 yıl, diğer faaliyet konuları için ise 30 yıldır. Kiracı kullanıcıların faaliyet ruhsatı süresi ise üretim faaliyetleri için 20 yıl, diğer faaliyet konuları için 15 yıldır.

SBİF, serbest bölgede faaliyette bulunan kullanıcıların yurtdışına, yurtiçine veya serbest bölge içerisindeki kullanıcılara yaptıkları her türlü alım satım işlemi ile ilgili olarak düzenledikleri bir belgedir. Bölge içi mal satışlarında SBİF, hem alıcı hem de satıcı tarafından düzenlenmektedir.

Serbest bölgelerdeki faaliyetlerle ilgili her türlü ödemeler dövizle yapılır. Bakanlar Kurulu ödemelerin Türk lirası olarak yapılmasına da karar verebilir. Ancak, bölgede yatırım sırasındaki mal ve hizmet bedelleri ile işçi ücretleri ve kiralar Türk lirası üzerinden ödenebilir. Bölge Müdürlüğü ile bu bölgelerdeki diğer kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanlara bütün ödemeler Türk lirası ile yapılır.

Serbest bölgelerde kurumlar vergisi istisnasının kapsamı, faaliyet ruhsatının alındığı tarih ile faaliyet konusuna göre farklılıklar göstermektedir.

İstisna, sadece serbest bölgelerde yürütülen faaliyetlerden elde edilen kazançlara ilişkindir. Dolayısıyla, serbest bölgelerde şubesi bulunan kurumlar ile kanuni veya iş merkezi serbest bölgelerde olan mükelleflerin, bu bölgeler dışında yürüttükleri faaliyetlerden elde ettikleri kazançlar istisna kapsamında değildir.

Serbest bölgelerde faaliyet gösteren kurumlar vergisi mükelleflerinin serbest bölgelerdeki banka veya diğer finans kurumlarında bulunan mevduat hesaplarına tahakkuk ettirilen faizler ile repo kazançları üzerinden, yürürlükteki mevzuat hükümleri çerçevesinde vergi kesintisi yapılması gerekmektedir. Bu kazançların istisna kapsamında değerlendirilmesi durumunda, kesinti yoluyla ödenen vergilerin mahsup ve/veya iadesi söz konusu olmayacaktır.

Serbest bölgelerde yürütülen istisna kapsamındaki faaliyetlerden doğan alacaklara ilişkin kur farkı ve vade farkı gelirleri de istisna kapsamında değerlendirilmektedir.

Aynı şekilde, serbest bölgelerde yürütülen faaliyetler çerçevesinde elde edilen hasılatın, serbest bölgelerde yürütülen faaliyetler çerçevesinde yapılacak ödemelerde kullanılıncaya kadar geçici olarak serbest bölgelerde mevduat hesaplarında veya repo işlemlerinde değerlendirilmesi sonucu elde edilen gelirler de söz konusu istisnadan yararlanabilmektedir. İstisnanın bunun dışında, serbest bölgelerde elde edilmiş olsa dahi faiz, repo ve benzeri faaliyet dışı gelirlere teşmil edilebilmesi, bu istisnanın sadece bu bölgelerde gerçekleştirilen faaliyetler dolayısıyla elde edilen kazançlar ile sınırlanması nedeniyle mümkün bulunmamaktadır.

İş hukuku mevzuatı açısından, serbest bölgede faaliyet gösterenler kişi ve kurumların, Türkiye’de faaliyet gösteren diğer kişi ve kurumlardan herhangi bir farkı bulunmamaktadır. Kullanıcılar, bunların bölgelerdeki işyerleri ve bu işyerlerinde çalışanlar, Bölge Müdürlükleri’nin gözetim ve denetiminde Türkiye Cumhuriyeti çalışma mevzuatı hükümlerine tabi tutulurlar.

Türkiye sınırları içindeki işyerleri için öngörülen asgari ücret ve fazla çalışma esasları, Bölge Kurucu ve işleticisi veya işletici ile kullanıcıların işyerleri için de uygulanır.

Kullanıcılar, Bölgede çalıştırma ihtiyacı duydukları yabancı yönetici ve nitelikli personel için Yabancı Personel Çalışma Belgesi almak zorundadır.

Serbest bölgeler mevzuatı uyarınca bölgede faaliyette bulunan kullanıcılar ile bunların yanlarında bir iş akdine göre çalışan işçiler hakkında yabancı uyruklular da dahil olmak üzere, Türkiye Cumhuriyeti Sosyal Güvenlik Mevzuatı hükümleri uygulanır. Ancak Türkiye ile diğer ülkeler arasında sosyal güvenlik konusunda yapılan sözleşmeler varsa, bu sözleşme hükümleri de tatbik olunur.

Tam mükellefiyete tabi gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin serbest bölgede faaliyette bulunan şubeleri ile serbest bölgede faaliyette bulunan gerçek veya tüzel kişilerin serbest bölge dışında ancak Türkiye sınırları içerisinde faaliyette bulunan şubeleri hariç olmak üzere, serbest bölgede faaliyet gösteren gerçek veya tüzel kişilerden isteyenlerin, defter kayıtlarını Türk para birimi dışında (Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nca, kuru günlük olarak belirlenen) herhangi bir yabancı para birimi ile yapabilmeleri mümkündür.

İstisnadan yararlanacak kazancın tespiti açısından, mükelleflerin istisna kapsamına giren faaliyetleri ile istisna kapsamında değerlendirilmeyecek olan faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlarını, ayrı ayrı tespit edebilecek şekilde kayıtlarını tutmaları gerekmektedir.

Serbest bölgelerde faaliyet gösteren mükelleflerin, Ba-Bs bildirimi verme yükümlülüğü bulunmaktadır. Şubeler açısından söz konusu bildirimler, bu mükelleflerin kanuni merkezleri tarafından, merkez ve şube bilgileri birleştirilerek verilecektir. Ancak kanuni ve iş merkezi yurtdışında olup, münhasıran serbest bölgede şubesi veya temsilciliği bulunan mükellefler, bildirim formlarında merkez bilgilerini dikkate almaksızın yalnızca serbest bölgede faaliyette bulunan şubelerinin mal ve/veya hizmet alış/satışlarını bildireceklerdir.

Vergi incelemeleri açısından serbest bölgelerde faaliyet gösteren mükelleflerin yurtiçinde faaliyet gösteren diğer mükelleflerden herhangi bir farkı bulunmamaktadır.

Türkiye’den serbest bölgeye satılan mallar ihracat rejimine tabi olup, KDV Kanunu uyarınca KDV’den istisnadır.

Serbest bölge hükümlerinin uygulandığı malların teslimi katma değer vergisinden istisnadır.

Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 17/4- (ı) maddesine göre serbest bölgelerde verilen hizmetler katma değer vergisinden müstesnadır.

Serbest bölge hükümlerinin uygulandığı mallar ÖTV’den istisnadır. Genel olarak bu malları, yurtdışından serbest bölgeye getirilen mallar ve serbest bölge içerisinde veya bir serbest bölgeden diğer bir serbest bölgeye teslim edilen mallar olarak değerlendirebilmek mümkündür.

Serbest bölgeler ile Türkiye’nin diğer yerleri arasında yapılan ticaret, dış ticaret rejimine tabidir. Başka bir deyişle, serbest bölgeden Türkiye’ye satılan mallar genel anlamda ithalat rejimi kapsamında olup, ÖTV’ye tabidir.

3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanunu’nun 6. maddesinin son fıkrası uyarınca, işleticiler ve kullanıcılar yatırım ve üretim safhalarında Bakanlar Kurulunca belirlenecek vergi dışı teşviklerden yararlandırılabilmektedir.

Serbest bölgelerde faaliyette bulunan mükelleflerin, Avrupa Birliği’ne tam üyeliğin gerçekleştiği tarihi içeren yılın vergilendirme döneminin sonuna kadar, bu bölgelerde gerçekleştirdikleri faaliyetler ile ilgili olmak kaydıyla yaptığı işlemler harçtan, bu işlemlere ilişkin düzenlenen kâğıtlar damga vergisinden müstesnadır. Söz konusu damga vergisi ve harç istisnasının uygulanmasında, faaliyet ruhsatının türü ile faaliyet ruhsatının alındığı tarihin bir etkisi bulunmamaktadır.

* Yukarıda yer verilen bilgilerde Ernst&Young Türkiye tarafından hazırlanan “100 soruda Serbest Bölgeler” konulu çalışmadan yararlanılmıştır.